teknik olarak ön daha iyi rüzgar alıyor.
önü sen çok sıktım desen de aslında daha az ve daha kısa aralıklarla sıkıyorsun. hedefine ulaştığında hemen bırakıyorsun çünkü bilinçaltın bunu söylüyor. Ön fren tehlikeli diyor, her an kayabilir diyor.
arkada sorun yok, arabadan alışkanlık sürekli basıyorsun ve ayak hassasiyetinle ayarlamalı olarak basıyorsun (= zamanı daha uzun basıyorsun, bu da daha fazla sürtünme zamanı) o zaman daha da ısınıyor. Önde ise tüm dikkatinle sıkıp amacına ulaştığın anda bırakıyorsun. ama psikolojik olarak ikisini de kullanıyorum diyorsun.
bence sorun yoktur. ben de aynı şeyi yaşıyorum. evimden çıkıp benzinliğe gidip hava bastığımda, ki 1,5 km hem mesafe az, hem de frene pek ihtiyacım yok, ve garajdan soğuk çıkmama rağmen, ön hava basarken ön disk gayet mutedil, arka diske değdiğim anda yakıyor. ama 3 senedir sorun göremedim.
bir de bir önerim var. genelde fren pedalına sürekli basacakmış gibi (basmaya hazır) pozisyonda tutuyorsan, sen fren hissetmesen bile sınır bir değerde minimal fren yapıyor olabilirsin. Derslerde (Uğur Hoca'dan almıştım) tavsiye ettiği tıpkı araba gibi, ayakların frenden ve vitesten uzakta durması (aslında sadece peg e basması) sonra ihtiyaç olduğunda ayağın öne alınarak pegden pedala gitmesi idi.
NOT. (ayrı bir bilgi) Ayaklar için de pege basacak optimal bölgeyi, normal ayakta dururken uzun süreli (10 sn) parmak ucuna kalktığında ayak altının yere bastığı bölge olarak (tarak kemiğinin parmaklardan önceki kısmı gibi bir yer) tarif etmiş idi. yani ayağın ortası pege basmayacak, o bahsettiğim bölge peg üzerinde olacak idi. bu sayede daha güvenli ve uygun sürülüyor diye gösterdi (şahsen katılıyorum) .